1808-1860 yıllarında verilen eserler bu üsluba dâhil edilmektedir. Osmanlı Devleti’nde çeşitli sahalarda yenilikler yapılmasının gerekli görüldüğü zamanda, III. Selim (1789-1807), II. Mahmud (1808-1839) ve Abdülmecid (1839-1861) dönemlerinde benimsenmiş ve âdeta devletin resmî üslûbu haline gelmiştir. Bu mimari akımın 19. yüzyıl başlarından başlayarak II. Mahmud yıllarında geliştiği söylenebilir (TDV Ansiklopedisi,1955:160).

Türk Ampir Üslubunun Özellikleri

  • Camilerde son cemaat bölümlerinin kaldırılması,
  • Minarelerin ana binadan ayrı bir birim olarak inşa edilmesi,
  • Hünkâr dairelerine verilen önemin artması,
  • Süslemede ise çiçek, yaprak ve bitki motiflerinden oluşan kompozisyonlar tercih edilmesi,

Bu dönemde mimaride başlıca görülen yenilikler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ortaköy Camii

II. Mahmut’un Tophane’deki kışlalar arasına yaptırdığı, Nusretiye Camisi, Ampir üslubunun başarılı ilk denemesi olarak kabul edilmektedir.  Nusretiye Camisi gibi mimarı Balyan ailesinden olan İstanbul Ortaköy Camisi, Sultan Abdülmecit zamanında, Ampir üslup tarzında yenilenmiştir. 

Ortaköy Camii

Özellikle başkent İstanbul’da görülen bu üslup Avrupa Ampir üslubundan farklı olarak gelişmiştir. Avrupa Ampir'inde görülen insan ve hayvan figürleri yerine çiçek ve yaprak gibi bitkisel ve soyut motifler kullanılmıştır. Balyan ailesi bu döneme damgasını vurmuştur. Beylerbeyi Sarayı, Sadullah Paşa Yalısı ve Sultan Mahmut Türbesi bu üslubu taşıyan diğer önemli eserlerdir. 

Beylerbeyi Sarayı
Beylerbeyi Sarayı

Bu makaleler ilginizi çekebilir; Geç Dönem Osmanlı Mimarisi- Seçmeli, Eklektik Devir ve Tanzimat Dönemi Mimarisi

Atasoy, Nurhan (19922). TDV Ansiklopedisi. Barok Maddesi. 81- 83. https://islamansiklopedisi.org.tr/barok, Erişim Tarihi: 02.06.2020.