1860- 1900 yıllarını kapsayan dönem Seçmeli, Eklektik Devir olarak tanımlanmaktadır. Bu dönemde Türk mimarisi, Avrupa’da doğup gelişen tüm sanat akımlarına açıktır. Dönemin yapılarında kararlı bir plan tipine rastlanılmamaktadır.

Klasik dönem ile 19. Yüzyıla kadar ortaya çıkan tüm akım ve üsluplardan Osmanlı sanatı etkilenmiştir. Bu Dönemi yansıtan önemli eserler arasında Konya Aziziye Camisini ve Dolmabahçe Sarayı'nı saymak mümkündür.


1850 yılında yapımına başlanan Dolmabahçe Sarayı, 19. yüzyıl mimarlığı içinde büyüklüğü bakımından en önemli yapılar arasındadır. Büyük bir orta yapı ile iki kanattan oluşan saray, biçimsel yönden sadece bir mimari üsluba dahil edilemez, farklı üslupların derlenmesi ile oluşturulmuştur.

Balyan ustalar Avrupa’da görüp, öğrendikleri İtalyan Rönesans'ını, Fransız Barok üslubunu, Alman Rokoko üslubunu ve İngiliz Neo-Klasik üslubu bir arada kullanmışlardır. Eklektik bir anlayışın ürünü olarak karşımıza çıkaran Dolmabahçe Sarayı, dış ve iç süslemede Barok, Rokoko, Ampir, üslupları birleşerek Osmanlı ustalarınca yorumlanmıştır.

Tanzimat Dönemi, 1876- 1922 yıllarını kapsamaktadır. Bu dönemde genellikle kamu yapıları inşa edilmiştir. Raimondo D’Aranco ve Alexandre Vallaury Tanzimat döneminin önemli mimarlarıdır.
II. Abdülhamid'in saltanat yıllarına denk gelen 19. yüzyılın son çeyreği ile 20. yüzyılın ilk yılları, Osmanlı Mimarisinde radikal değişimlerin yaşandığı bir dönem olmuştur. Tanzimat'ın ilanı ile, Osmanlı yönetiminde ki bu değişim, kamu yapılarının oluşumuna sebep olmuştur. Tanzimat sürecinde kamu yapıları, dini yapılar ve sivil mimari yapılarının inşasında, batı kaynaklı üsluplar ile, eklektik bir anlayış hakim olmuştur.
Bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak için, Geç Dönem Osmanlı Mimarisi, başlıklı makaleme bakabilirsin.
Yorumlar