Minyatür kelimesi en genel anlamıyla, çok ince işlenen küçük boyutlu resimler için kullanılan bir terimdir. Kelimenin kökenine baktığımızda, Latince de 'kırmızı ile boyamak' anlamına gelen Miniare kelimesinden doğmuştur. Miniare kelimesinin daha sonra Fransızca'ya geçerek Miniature halini aldığı kabul edilir. Bunun dışında, Osmanlı dönemine ait kaynakları incelediğimizde bu terimin yerine tasvir veya nakış sözcüklerinin daha sık olarak kullanıldığı görülmektedir. Sanatı icra eden kimselere ise Nakkaş denilmiştir.
Genellikle el yazması kitaplarda yer alan küçük ölçekli resimler için kullanılsa da, küçük objeler üzerine yapılan resimlere de minyatür denilmektedir. Başka bir tanımlamada ise kelimenin, Orta Çağ Avrupa'sında hazırlanan el yazmalarının, bölüm başlarındaki metinin ilk harfinin etrafına kızıl- turuncu tonlarında olan Minium ile yapılan Miniatura adlı tezhipten geldiğini ifade etmektedir.
Minyatür Sanatının Özellikleri
- Parlak ve Canlı renkli boyalar ile yapılmaktadır.
- Sulu boya tarzında kök boyalar dışında çoğunlukla altın varak kullanılmaktadır.
- Papirüs, parşömen, fildişi gibi farklı malzemeler üzerine yapılabilir.
- Işık ve gölge unsurları yoktur yani perspektifi olmayan resimlerdir.
- Derinlik olmayan resimlerdir; arkadaki ve öndeki figürün aynı boyutlarda olduğu görülür.
- Tarihi kaynaklar içerisinde tek görsel kaynak olması bakımından oldukça önemlidir.
- Tezhip Sanatı ile birlikte gelişen bir sanattır. (Ayrıca bakınız, Tezhip Sanatı)
- Çoğunlukla kitapları resimlemek amacıyla yapıldıkları için küçük boyutlu tutulmuşlardır.
- El yazmaları içinde yer alan minyatürler metne bağlıdır. Asıl anlatılmak istenen konu metinde anlatılır, minyatür ile resimde geçen olaylar aktarılır.
İslam Minyatür Sanatı
Minyatür sanatı İslam dininin felsefesi ve inanç yapısıyla uyumlu bir sanat olmuştur. İlerleyen günlerde İslam dininde tasvir meselesi ile ilgili daha detaylı bir makale yazmayı planladığımdan bu konuyu atlayıp İslam dini içerisinde minyatür sanatından bahsedeyim;
İslam sanatında minyatürlere tasvir, sanatçılarına ise musavvir denilmiştir. En eski örneklerine ise 12- 13. yüzyıllarda rastlanmaktadır. Minyatürler, yazmalar içerisinde yer almış ve kitabın sağından itibaren sıralanmıştır. Burada müellifin metnine bağlı kalır, metinden tamamen kopuk, farklı olayları anlatan minyatürlerle karşılaşılmaz. Bir saray sanatıdır demek yanlış olmayacaktır, çünkü yerel halka yönelik olmamış, okur yazar kitleye hitap eden bir sanat olarak ortaya çıkmıştır. İslam minyatürleri incelendiğinde, metinde olmayan ayrıntıların minyatürde işlendiği görülür. En önemli özelliği dönemin yaşantısını, kültürünü, saray adap ve erkanını yansıtması olmuştur. Dönemin minyatürleri eklektik bir anlayış ile yapılmıştır;
İslam Resim Sanatının Ana Kaynakları
1. İslam'ın Hemen Temasa Geçtiği Kültürlerden Gelen Etkenler;
a. Doğu Geç Antikitesi; Part, Sasani, İran ve Mezopotamyayı içine alan Fırat'ın doğusu.
b. Batı Geç Antikitesi; Bizans, Suriye, Anadolu ve Kuzey Afrikayı içine alan Fırat'ın batısı.
2. İslam'ın Daha Sonra Temasa Geçtiği Kültürlerden Gelen Etkenler;
a. Orta Asya
b. Uzak doğu- Çin
Türk Minyatür Sanatı
Türk minyatür sanatı dediğimizde ise ilk akla gelen Uygurlar'dır. Çünkü, Orta Asya Türk resminin en önemli temsilcileri Uygur Türkleri olmuştur. Tapınaklarını süslemek için freskolar, Manihaist kitaplarını süslemek için ise minyatürler yapmışlardır. Aynı zamanda İslam sanatını da besleyen ana damarlardan birisidir. Günümüze kadar ulaşan kalıplaşmış Türk Tipi Yüz Uygurlardan gelmektedir.
Uygur Minyatür Sanatının Özellikleri
- Konu olarak Buda ve Maninin yaşamıyla ilgili sahneler ele alınmıştır.
- Dinsel konuların dışında müzisyenler, katipler gibi günlük yaşamla ilgili konularda işlenmiştir.
- En belirgin özellikleri kompozisyonların simetrik bir düzende olmasıdır.
- Kullanılan renkler, koyu mavi ve kırmızı başta olmak üzere canlı renkler tercih edilmiştir.
- Çin etkisinin hakim olduğu doğa- manzara tasvirleri vardır.
- Elinde gül tutan figürler Uygur minyatürlerinde görülür.
Türk Minyatür sanatının kendine özgü özellikleri bulunur. Örneğin, minyatür sanatında genellikle ilmi ve edebi konular işlenirken; Türkler çoğunlukla tarihi konularda yazmayı tercih etmişlerdir. Osmanlı dönemine ait savaşları, seferleri, padişahları ve şenlikleri anlatan birçok yazma günümüze ulaşmıştır. Burada diğer İslam ülkelerinden farklı olarak gerçekçi bir anlayışla konular aktarılmıştır.
Fotoğraflar alıntıdır.
Yorumlar