Günümüz iklim koşulları 14 bin yıl kadar önce oluşmaya başlamış ve dünyanın hemen her yerinde insanlar, mevcut teknolojileri ile uyum sağlamaya başlamıştır. Aynı süreçte de Anadolu'da dâhil olmak üzere Yakındoğu'da köy olarak tanımlanabilecek yerleşmeler ortaya çıkmıştır.
Kentleşmeyi yaratan ana etmen kentlilerin kökeni değildir. Tarihte önceleri kentli bir uygarlık kapsamında yer almadıkları halde kısa sürede kentleşen birçok toplum bulunur. Uygun ortam bulunduğunda her toplum kentlik aşamasına geçebilmektedir. Örnek olarak, Germenler ve Arap kabilelerinin Yakındoğu'da ki kentleşme olgusu verilebilir.
ESKİ MISIR VE MEZOPOTAMYA ŞEHİRCİLİĞİ

Eski çağlarda Mısır’da genellikle dikdörtgen formda, surlarla çevrili, birbirini dik kesen muntazam yol şebekelerine sahip şehirlerin kurulduğu anlaşılmaktadır. Sümer ve Akadlara ait şehirlerin çoğu, dıştan oval bir çevre duvarı ile kapatılmıştır. Şehir merkezinde yer alan, mabet ve sarayın ise dikdörtgen formda ikinci bir surla çevrili olduğu bilinmektedir. Asur şehirlerinde ise yine bir oval surla kuşatıldığı ve birbirini dik kesen, iki ana yola sahip olduğu anlaşılır. Babil şehirlerine geldiğimizde, şehirler genellikle dikdörtgen veya kare formlu surlarla çevrilmiş olup, birbirini dik kesen yol sistemine sahiptir. Eski Mezopotamya şehirlerinin genellikle birbirinden duvarlarla ayrılmış mahallelere bölündüğü bilinmektedir.
Daha fazlası için, Antik Çağ'da Şehir Kavramı adlı makaleme bakmalısın.
Yorumlar